
Belirti vermeden ilerleyen kanser türleri arasında, pankreas kanseri ilk sıralarda yer almaktadır. Erkeklerde kadınlara kıyasla %30 oranında daha sık görülmektedir. Son yıllarda sıklığı giderek artmaktadır.
Risk Faktörleri
İleri yaş, pankreas kanseri sıklığı ve kansere bağlı ölüm oranını sıklığı elli yaşından itibaren giderek artar. Değiştirilebilir faktörler arasında olan sigara, pankreas kanseri için en önemli risk faktörüdür. Önlenebilir risk faktörlerinden obezlerde normal kilolu insanlara göre pankreas kanseri riski, yaklaşık olarak %20 oranında artmaktadır. Diğer değiştirilebilir risk faktörlerine örnek olarak diyet ve alkol kullanımı sayılabilir. Kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin pankreas kanseri riskini arttırdığı, meyve ve sebzelerden alınan besin öğelerinin gelişme riskini azalttığına dair kanıtlar mevcuttur.
Beş yıldan daha fazla tip 2 diyabeti olanlarda pankreas kanseri riskinde %50 artış olduğu gösterilmiştir. Anı şekilde risk faktörü olan kronik pankreatitli hastalarda, kanseri riski 6 kat artmaktadır.
Ailede birinci derece (ebeveyn veya kardeşler) veya ikinci derece akrabalarda (amca, teyze veya kuzenler) pankreas kanseri görülmesi, pankreas kanseri gelişim riskini arttırır. Kronik pankreatitin ailesel formu olan kişilerde pankreas kanseri gelişme riski hayatları boyunca %40 ila 75 arasındadır.
Pankreas Kanserli Hastalar Hangi Şikayetler(Belirtileri) İle Başvururlar?
Pankreas kanserinin başlangıç şikayetleri, hastalığı özgü olmayıp, geç tanı alması nedenlerinden birisidir. Karın bölgesinde ağrı şikayeti pankreas kanserinde sık görülür. Hasta ağrının sırta veya bele doğru yayıldığını belirtebilir. Pankreas baş bölgesine yerleşen tümörlerde, en önemli belirti ağrısız sarılıktır. Hasta idrar renginde koyulaşma ve dışkı renginde açılmayı fark ederek doktora başvurabilir.
Kanserle ilişkili kilo kaybı, iştahsızlık ve tümörün yarattığı mide çıkışında tıkanıklık ile bulantı ve kusma şikayeti gelişebilir.
Pankreas Kanserlerinde Tanı Nasıl Yapılır?
Fizik muayenede, hastanın sarılık açısından gözlerine ve detaylı olarak karın bölgesine bakılır.
Kan tetkiklerinde, safra yollarının tıkanıklığı nedeniyle, bilirubin, alkalen fosfataz, gama glutamil transpeptidaz seviyelerinde ciddi ve daha az oranda da aspartat aminotransferaz e alanin aminotransferaz seviyelerinde yükselmeler saptanabilir. Karbonhidrat antijeni (CA) 19-9 pankreas kanseri hastalarının %75-85’inde yüksek bulunur.
Radyolojik incelemelerde en çok kullanılan ve en iyi bilgi veren bilgisayarlı karın tomografisidir. Tümörün ameliyat olabilirliği ve cerrahi tedavi şansı olup olmadığı 95’e varan bir doğruluk oranı ile gösterebilir. Bununla birlikte tomografi sonucu ile ameliyat kararı verilen hastaların üçte birinin ameliyat esnasında, ileri evrede olduğu anlaşılmakta ve cerrahi tedavi şansı bulamamaktadır.
Sarılığı olan hastalarda safra yollarının ve pankreas kanalının görüntülenmesinde uygulanan MR kolanjiyo pankreatografi (MRCP) invaziv olmayan bir yöntem olarak tercih edilmektedir.
MRG ve MRCP’deki ilerlemeler ile ERCP’nin (safra yollarının endoskopik olarak görüntülenmesi ve girişimsel işlemler yapılabilmesi) tanısal rolü neredeyse tamamen ortadan kalkarken, tedavi edici kullanımı halen uygun vakalarda devam etmektedir.
Pankreas Kanserinde Evreleme Nasıl Yapılır?
Ameliyattan önce tümörün evresinin iyi belirlenmesinin hem yaşam süresi tahmini tayininde hem de tedavi seçiminde faydaları vardır. Tomografide hem tanı konur hem de tümörün cerrahi olarak geride tümor dokusu bırakmadan çıkarılabilirliği belirlenir.
Pankreas Kanserinde Tedavi Nasıl Yapılır?
Pankreas kanserlerinin en etkin tedavisi cerrahidir. Hastanın genel durumu izin verdiği takdirde ve tümör cerrahi olarak çıkarılabilir ise mutlaka cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Evre 0, IA ve IB için tedavi planı, standart tedavi planı, pankreasın bir kısmı veya tamamı ile pankreasa komşu doku ve organların çıkarılmasıdır. Tümörün bulunduğu yere göre değişik cerrahi teknikler mevcuttur. Standart uygulanan cerrahi tedavi Whipple operasyonudur. Kanser pankreasın gövde ve kuyruk bölümünü tuttuğu zaman, distal pankreatektomi ile birlikte splenektomi uygulanır. Ameliyat sonrası kemoterapi verilebilir.
Evre IIA için tedavi planı, tümör çıkarılabilir olduğu zaman standart tedavi pankreasın çıkarılmasıdır. Cerrahi tedavi sonrasında kemoterapi verilir. Tümörün ameliyat esnasında çıkarılamayacağı düşünülürse, biyopsi yapılmalıdır. Barsak veya safra kanalında tıkanıklık oluşturuyorsa, bu şikayetleri gidermeye yönelik cerrahi tedaviler yapılmalıdır. Ameliyat öncesi tümörün damarlar veya organlarla invazyonu sonucu çıkarılayacağı düşünülüyorsa, aneliyat öncesi kemoterapi (neoadjuvan) yapılır.
Evre IIB ve III tedavi planı, tümör pankreası çevreleyen büyük kan damarları ve sinirler dışında, duodenuma, safra kanalına, lenf nodlarına ve pankreas etrafındaki diğer çevre dokulara yayılmıştır. tümör cerrahi olarak çıkartılamaz. Tedavi genel olarak kemoterapi bazlıdır.
Evre IV tedavi planı, bu evrede kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmıştır. Bu noktada şikayetleri azaltmak için çaba harcanmalıdır. Kemoterapi yapılabilir.
Tümörün cerrahi olarak çıkarılamayacağı vakalarda palyatif tedaviler yapılır.